Yiyecek içecek sektöründe Katma Değer Vergisi (KDV) farkları, işletmelerin maliyetlerini artırmakta ve bu durum sektördeki hizmet enflasyonunu tetiklemektedir. Cumhuriyet Halk Partisi Burdur Milletvekili İzzet Akbulut tarafından TBMM’ye sunulan kanun teklifi ile bu farkların giderilmesi ve KDV oranının düşürülmesi hedeflenmektedir.
Yiyecek içecek sektöründe, hammadde alımlarında uygulanan KDV oranı yüzde 1 iken, işlenip satılan ürünlerde bu oran yüzde 10’a çıkmaktadır. Bu durum, işletmelerin bilançosunu olumsuz etkilemekte ve fiyat artışına gitmelerine neden olmaktadır. İşletmeler, bu farkı kapatmak için fiyatlarını artırmak zorunda kalmakta ve bu durum hizmet enflasyonunu artırmaktadır.
Hammaddede uygulanan düşük KDV oranı ile işlenmiş ürünlerdeki yüksek KDV oranı arasındaki fark, işletmelerin maliyetlerini artırmakta ve bu durum kayıtdışı ekonomiye yönelmeye sebep olmaktadır. Yüzde 9’luk bu fark, işletmelerin sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir.
TBMM’ye sunulan kanun teklifinin gerekçesinde, “Son yıllarda başta Lokanta ve Restoran işletmelerine yönelik yapılan KDV düzenlemeleri esnafı zora sokmuş bulunmaktadır.” ifadesi yer almaktadır. Bu durum, ekonomik kriz ve yüksek enflasyon ortamında işletmelerin yaşadığı zorlukları artırmaktadır.
Kanun teklifinin amacı, KDV oranlarının eşitlenmesi ve sektörün nefes almasını sağlamaktır. Gerekçede, “Ara’daki sürekli açılan bu makas esnafa büyük bir yük getiriyor.” denilmektedir. Bu durum, gıda enflasyonunun yükselmesine de sebep olmaktadır.
Asgari ücret ve emekli aylıklarındaki düşüş, yurttaşların geçim sıkıntısını artırmaktadır. Lokanta ve restoran işletmecileri, KDV oranlarının eşitlenmesini beklemektedir. Bu durum, sektörün ekonomik sıkıntılarını daha da büyütmektedir.
Hane gelirlerindeki düşüş, işletmelerin iş hacimlerini ciddi anlamda etkilemektedir. “Kahvehane, kır bahçesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane gibi yerler KDV oranlarının eşitlenmesini beklemektedir.” ifadesi, sektörün beklentilerini özetlemektedir.
Pandemi sonrasında KDV farklılıklarını önlemeye yönelik kanun teklifleri birkaç kez verilmiştir. Ancak bu teklifler, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmemiştir. Sektör temsilcileri, bu durumun ekonomik sıkıntıları daha da artırdığını belirtmektedir.
Yiyecek içecek sektöründeki KDV farklılıkları, işletmelerin sürdürülebilirliğini tehdit etmekte ve bu durum, sektördeki hizmet kalitesini de olumsuz etkilemektedir. İşletmeler, bu buhrandan çıkış yolu aramaktadır.