Çalıştayda, anadilde eğitim ve anayasa değişikliği talepleri öne çıktı. Çalıştaya katılan isimler arasında AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu ve Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu yer aldı. Bildirgede, Kürtçenin anayasal güvence altına alınması ve 'herkesin Türk olduğu' tanımından vazgeçilmesi gibi talepler yer aldı.
Çalıştayın ardından yayınlanan bildirgede, 'Kürt meselesinin kaynağını oluşturan Kemalist zihniyetin ürünü olan darbe anayasasının değiştirilmesi' gerektiği vurgulandı. Bu talepler, Türkiye'deki etnik ve kültürel çeşitliliğin daha iyi temsil edilmesi amacıyla gündeme getirildi.
Bildirgede, anadilde eğitimin önünün açılması ve Kürtçenin anayasal güvence altına alınması gibi talepler dikkat çekti. Ayrıca, anayasanın değiştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bu talepler, Türkiye'deki Kürt nüfusunun haklarının daha iyi korunması adına önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, bildirgeye sert tepki gösterdi. Uçum, çalıştayı 'ihanet' olarak nitelendirerek, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. 'Terörsüz Türkiye hedefine ihanetler arsızca artıyor' ifadelerini kullandı.
Uçum, paylaşımında, '1 Ekim ve devamında Sayın Bahçeli’nin hamleleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşımlarıyla devreye giren Devlet İnisiyatifinin bir etkisi de bütün emperyalist bölünme projesi yanlılarının bir bir deşire olmasıdır' dedi. Bu açıklamalar, çalıştayın amacının sorgulanmasına neden oldu.
AK Parti eski milletvekili Mehmet Metiner, Uçum'a isim vermeden yanıt verdi. Metiner, 'Ben AK Partiliyim, AK Partili görününlerden değilim' diyerek, katıldığı platformlarda partinin kurucu ruhunu savunduğunu belirtti. Ayrıca, 'Kürt meselesi' tanımını yanlış bulduğunu ifade etti.
Metiner, resmi dilin ve eğitim dilinin sadece Türkçe olması gerektiğini savundu. Diğer dillerin kamusal alanda öğrenilip öğretilebileceğini vurguladı. Bu görüş, Türkiye'deki etnik grupların bir arada yaşama anlayışını destekleyen bir yaklaşım olarak öne çıktı.
Metiner, 'Şehirlerimizi Türk veya Kürt olarak ayırmak yanlıştır. Biz hem Türküz hem Kürtüz hem Arap'ız, biz birlikte Türkiye'yiz' ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, Türkiye'nin çok kültürlü yapısına vurgu yaparak, birlik ve beraberlik mesajı verdi.
Çalıştayda ortaya konan talepler ve tepkiler, Türkiye'deki etnik meselelerin çözümüne dair önemli tartışmalara yol açtı. Uçum'un sert tepkisi, çalıştayın amacının sorgulanmasına neden oldu. Metiner'in yanıtları ise partinin içindeki farklı görüşlerin varlığını gösterdi.
Bu tür tartışmalar, Türkiye'nin demokratik yapısının güçlenmesi ve farklı seslerin duyulması açısından önemlidir. Etnik meselelerin çözümünde diyalog ve uzlaşma yollarının bulunması, ülkenin geleceği açısından kritik bir öneme sahiptir.