Çeçenler, Kafkasya’nın savaşçı halkı olarak bağımsızlık mücadelesi vermiştir. Kuzey Kafkasya uluslarının en kalabalığı olan Çeçenler, tarih boyunca birçok kahraman yetiştirmiştir. Moğollarla yapılan savaşları kazanmış ve 1731’de Rus güçlerini bozguna uğratmışlardır. Çeçenlerin, Ruslarla olan mücadeleleri yaklaşık 250 yıllık bir geçmişe sahiptir. Bu süreçte, Şeyh Mansur, Şeyh Gazi Muhammed, Şeyh Hamza ve Şeyh Şamil gibi kahramanlar öne çıkmıştır.
İkinci Dünya Savaşı ile birlikte Çeçenler, asimilasyon ve sürgün gibi zor süreçlerden geçmiştir. SSCB’nin dağılması, Çeçenlerin bağımsızlık mücadelesi için yeni bir umut doğurmuştur. 6 Eylül 1991’de bağımsızlıklarını ilan eden Çeçenler, Cahar Dudayev’i Cumhurbaşkanı olarak seçmişlerdir. Dudayev, bağımsızlığın temellerini sağlamlaştıracak adımlar atmıştır.
26 Mayıs 1992’de İçkerya Çeçen Cumhuriyeti ile Rusya arasında askerlerin Çeçenistan’dan çekilmesi anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma ile Ruslar, Çeçenistan’dan çekilmiştir. Ancak, Aralık 1994’te Rusya Federasyonu bahane uydurarak Çeçenistan’ı işgal etmiştir. Bu durum, Birinci Çeçenistan Savaşı’nın başlamasına neden olmuştur. 21 Nisan 1996’da büyük komutan Dudayev, şehit edilmiştir.
Dudayev’den sonra bağımsızlık meşalesini Aslan Maşadov ve Şamil Basayev gibi kahramanlar devralmıştır. Ruslar, milis düzeyindeki Çeçenlere karşı savaşı kaybetmişlerdir. Sonrasında, 12 Mayıs 1997’de barış anlaşması imzalamak zorunda kalmışlardır. Bu anlaşma, Çeçenlerin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
29 Eylül 1999 tarihinde Ruslar, yeniden Çeçenistan’ı işgal etmişlerdir. Bu savaş, 2009 yılına kadar sürmüş ve bir bağımsızlık mücadelesi daha sonlanmıştır. Ramazan Kadirov’un yönetime gelmesiyle birlikte Çeçenistan, tamamen Rusçu bir yapıya bürünmüştür. Kadirov, Rusya-Ukrayna Savaşı sırasında Ukrayna’ya şahsi ordusunu göndermiştir. Bu durum, Çeçenlerin bağımsızlık mücadelesi açısından önemli bir fırsat olmuştur.
Ukrayna askerlerine 'Derhal silah bırakıp teslim olun, yoksa işiniz biter' çağrısı yaparak tehditler savurmuştur. Oysa, bu savaş Çeçenlerin bağımsızlığı için büyük bir fırsat kapısıydı. Tek cephede zorlanan Rusya, ikinci bir cephede dağılma riski taşımaktadır. Paramiliter Wagner’i durdurmakta güçlük çeken Rusya, Çeçenlerle baş edemeyecektir.
Çeçenler, bu savaştan istifade ile bağımsızlıklarını ilan edebilirlerdi. Ukrayna’nın eli rahatlar, işgal altındaki topraklarını ve Kırım’ı kurtarabilirdi. Tarihi fırsatlar her zaman ortaya çıkmamaktadır. Çeçenlerin bağımsızlık mücadelesi, bu fırsatları değerlendirmek için önemli bir zaman dilimidir. 751 yılında Talas Savaşı’nı kaybeden Çinliler, 20. Yüzyıla kadar Talas Irmağı’nın batısına geçememiştir.
Bu durum, Rus yayılmacılığının sona ermesine ve Hazar Denizi’nin batısına geçememelerine neden olmuştur. Çeçenlerin bağımsızlık mücadelesi, tarihsel bir bağlamda değerlendirildiğinde, önemli bir yere sahiptir. Çeçenler, tarih boyunca bağımsızlıkları için mücadele etmiş ve bu mücadele günümüzde de devam etmektedir.