İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasına ilişkin yürütülen hukuki tartışmalar, bilimsel görüşlerle destekleniyor. Avukatı Mehmet Pevlivan, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu’nun diploması üzerindeki soruşturmanın dayanağı, Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan bir araştırma raporudur. Bu rapor, İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı 1990 yılında geçerli olan kriterleri karşıladığını belirtmektedir. Ancak, Girne Amerikan Üniversitesi’nin YÖK tarafından 1993 yılında tanınması, 1990 yılında gerçekleşen yatay geçişin usulsüz olduğu iddialarını gündeme getirmiştir.
Pehlivan, diploma konusundaki hukuki tartışmanın “tanınma” kavramı etrafında şekilleneceğini ifade etmiştir. Bu bağlamda, kamuoyuyla paylaşılan savlar ve ispatlar bulunmaktadır. İmamoğlu’nun avukatları, bağımsız ve tarafsız bilimsel öğretiler açısından konunun netleştirilmesi amacıyla birçok akademisyenden bilimsel görüş talep etmiştir. Bu görüşlerin, İmamoğlu’nun savunmasıyla paralellik göstermesi, avukatlar için önemli bir gelişmedir.
Bilimsel görüşte dikkat çeken hususlar arasında, 1990 yılında gerçekleştirilen yatay geçiş işlemlerinde 21/10/1982 tarihli Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği yer almaktadır. Ayrıca, 1990 yılında Yükseköğretim Kurulu’nun yatay geçiş işlemleri bakımından tanıma veya tanımama yönünde bir karar alma yetkisi bulunmadığı belirtilmiştir. Bu durum, hukuki süreçte önemli bir dayanak oluşturmaktadır.
Yatay geçiş işlemlerinin tesis edildiği tarihte Yükseköğretim Kurulu’nun Girne Amerikan Üniversitesi’nin tanınmadığına dair bir saptama veya kararının bulunmaması, tartışmanın seyrini değiştirmektedir. Ayrıca, yatay geçiş işlemlerinin tamamlanmasının ardından alınan tanımama kararlarının geçmişe etkisinin olamayacağı vurgulanmıştır. Bu durum, İmamoğlu’nun diplomasının geçerliliği açısından kritik bir öneme sahiptir.
Hukuka uygun olarak tesis edilen yatay geçiş işlemi sonrasında öğrenci statüsü kazanan bireylerin, kayıt oldukları programın yükümlülüklerini yerine getirerek hak kazandıkları diplomaların kazanılmış hak oluşturduğu ifade edilmiştir. İdare tarafından diplomaların geçersiz sayılması, hukuka açıkça aykırı bir durum olarak değerlendirilmektedir. Bu noktada, bilimsel görüşlerin ışığında yürütülen tartışmalar, kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.